Minerva Mimarlık olarak, tasarım yaklaşımımız araştırmaya, fikirlerin yaratıcı testlerine ve uygulamada tekil bir odaklanmaya dayanmaktadır. Tasarımın bir keşif, yineleme ve sürekli bir merak süreci olduğuna inanıyoruz. Bu süreçte, projeyi maddi, kültür, bilim, teknoloji, sanat ve peyzajın daha geniş referanslarına bağlayarak zenginleştirmek temel amaçlarımızdandır. Bu amaç doğrultusunda projeleri, planlanan bütçeler ve belirlenen zaman çizelgeleri içinde gerçekleşmesini sağlamak için iletişimsel tutum ve disiplinli bir proje yönetimi ile tamamlamaktayız.
Minerva Mimarlık’ta, araştırmalarımız doğrultusunda, tasarımı her şeyi bilgilendiren, etkileyen ve tanımlayan bir problemin parçası olarak görüyor ve bu sayede bağlam, yaratıcılık, hatta bir örgütün iç işleyişini yönetebiliyoruz. Kullanıcı deneyimini bu problemin ana elemanı olarak görüp, bu doğrultuda çözümler üretiyoruz. İçgörü, sınırlarımızı zorlamamız, sadece resmi veya formüle dayalı bir çözümü değil, gerçek etkiyi belirlememizi sağlıyor.
Bu sayede harekete geçmeden önce hızımızı ve yaklaşımımızı belirleyip, ihtiyaçların belirlenmesine ortam oluşturuyoruz. Stratejiyi belirlemekten fizibiliteye odaklanmaya kadar, sürekli olarak araştırmaya ve sunduğu fırsatlara büyük önem veriyoruz. Araştırma sürecini bir adım olarak değil, gelişmenin kaynağı olarak görüyoruz.
Bir binanın performansı doğal çevresine uyumluluğu ve tasarımda kullanılan malzemelerin çevreye katkısı ile belirlenebilir. Bu,sorumluluğumuzun sürdürülebilirlik sağlamanın ötesine geçmesini sağlar. Çevresel performans; karbon ve atıkları en aza indirmeye, enerji ve malzemelerin dikkatli kullanımına bağlıdır. Bu, içgörü ve ilham almak için doğal süreçlere ve yapılara bakmak, yaratıcı olarak yeniden kullanmak için fırsatlar aramak ve erdemli döngüler yaratmanın yeni yollarını bulmakla ilgilidir.
Mimarlık; insanları, yerleri ve toplumları etkiler ve bu etkinin iyi olması tasarımcının kararına ve uygulamadaki başarısına bağlıdır.
Modelleme, bize tasarımda özgürlüğü ve müşterilerimize açıklığı sunar. Sürecimizin devamlı olarak fırsatlara uyum sağlaması için literatif ve duyarlı bir süreç olmasını sağlar.
Tasarım modellemesi, fikirleri tam olarak oluşturmamız ve olanakları daha keskin bir gözle keşfetmemiz için bir yoldur.
İşbirliği Minerva Mimarlık’ta içgüdüseldir. Belirli proje aşamaları için ayrılmak yerine, işbirliği; sorgulamadan sonuçlara kadar projeyi şekillendirmede yardımcı bir elemandır. Soru sormaya, açık ve kapsayıcı bir ortamı beslemeye, tartışmaya ve tartışılmaya devam ediyoruz.
Ortaklık, çalışmalarımızın ve bu sürecin ayrılmaz bir parçasıdır. Müşterilerimiz ve işbirlikçilerimiz bizimle aynı değerde düşünmektedir. Bu işbirliği tasarımı güçlendirir, projeyi tek bir adım olmaktan çıkarıp uzun bir deneyime dönüştürür.
Teknoloji, olası kıvılcımları gerçekleştirmeyi kolaylaştırıp, olağanüstü işler çıkarmamızı sağlar. Hem yaratıcılığa hem de verimliliğe hizmet eden teknolojilerin kullanımı ve benimsenmesi, tasarımın daha iyi anlaşılmasını ve uygulanmasını sağlar. Gelişen pratikten çok, mimarın rolünü temel bir düzeye dönüştürür. Ve biz, bu yeni pozisyonlarda varlığımızı sürdürebiliyoruz.
Erken aşamalarda stratejik tavsiyelerin çıkarılması ve bilgilendirilmesi ya da tasarım geliştirme sürecinde prototipleme olanakları için bir araç olan teknoloji, yeni bakış açıları ve düşünce yolları bulmamızı sağlar. Teknoloji, ayrıca yapıları ve öğeleri nasıl şekillendirdiğimizi etkiler. Modern inşaat yöntemlerinin sunduğu fırsatları sürekli olarak daha iyi, daha etkili tasarım ve yapım yöntemleri arayışında buluruz.